Dünyada artan nüfus ile birlikte salgın hastalıklar da giderek artmaktadır. Bu kapsamda günümüzde en önemli konular bireysel ve toplumsal hijyen kurallarına riayet etmektedir. Salgın hastalıklardan korunmanın en etkili yöntemi bireysel ve toplumsal olarak bilgi ve uygulama seviyesini en üste çıkartmak zorundayız.
Corona virüs ile giren bu hijyen kuralları yeni oluşan şartlarda hayatımızdaki önemi gün geçtikçe arttıracaktır. Çin’in Wuhan kentinde çıkan bu virüs normal hayatımızı yerle bir ederken yapılan aşı çalışmaları sonucunda normal hayata döneceğimiz düşünülmekte. Fakat burada uzmanların asıl korkusu virüsün mutasyona uğrayarak yeni tip virüslerin oluşması ve aşıların etkisiz kalması. Nitekim mutasyona uğramış virüs yakın zamanda Bileşik Krallıkta görülmüş ve bulaşma hızının Corona virüsten daha hızlı olduğu tespit edilmiştir.
Yukarıda özetlediğimiz gibi Corona virüs kısa süreli olarak değil bundan sonraki hayatımızın tamamını değiştirmiş olacaktır. Corona virüs döneminde dikkat ettiğimiz hijyen kuralları hayatımızın en önemli parçaları olacaktır. Yeni oluşacak veya Corona virüsün mutasyonlarından korunmanın en efektif yolunun bireysel hijyen kurallarını uygulamak oldğunu unutmamalıyız.
Corona virüs ile birlikte hastalıkların hayatımızın bir parçası olduğunu ve bu hastalıkların insan ve toplum sağlığını olumsuz etkilediğini tekrardan görmüş olduk. Bu süreçte belki de en önemli konunun salgın hastalıkların her zaman başımıza gelebilecek felaketler olduğunu aklımızdan çıkarmamaktır. Bundan dolayı bireysel ve toplumsal hijyen kurallarına en üst seviyede önem vermeliyiz.
Aşı her ne kadar salgın hastalıkların önüne geçmekte en önemli uygulama olsa da bireylerin hijyen kurallarına uyması ile salgın hastalığın yayılma hızını sınırlandırabiliriz. Bu şekilde sağlık sistemleri ayakta kalırken aşı geliştirme çalışmaları için gerekli zamanı da elde edebiliriz.
Corona virüsün hayatımıza girmesi ile beraber bireysel ve toplumsal dezenfeksiyon ve sterilizasyon hayatımızın vazgeçilmez bir parçası oldu. İnsanlar dışarıda olduğu zaman boyunca hijyen kurallarına uyarken hayatımızın neredeyse her bölümünde dezenfektan aparatları bulunmaktadır. Bu cihazlar işletmeler tarafından sağlanan dezenfektanlar ile bireysel ve toplumsal hijyen için önemli bir yer tutmaktadır.
İşletmeler ziyaretçileri için kimyasal dezenfeksiyon sıvıları bulundururken işletmelerinin içinde de dezenfeksiyon sağlama amaçlı kimyasal sıvılar kullanmaktadırlar. Fakat kimyasal ürünler yüzeylerde bıraktığı artıklar ile hem görüntü kirliliğine neden olur hem de uygulandıktan sonra temizlenmesi gerekmektedir.
Sterilizasyon amacıyla cisimlerin yüzeylerinde uygulanan yöntemlere yüzey dezenfeksiyonu denilmektedir. Yüzey dezenfeksiyonunda temas edilen yerlerin kimyasal veya UV ışınları ile sterlizasyonu sağlanarak bulaş riski en aza indirilir.
Kimyasal dezenfeksiyon sistemlerinin kullanımının zorluğu ve sadece yüzey sterilizasyon yapabilmesi nedeniyle kullanımı mümkün oldukça azaltılarak alternatif dezenfeksiyon sistemleri kullanılması gerekmektedir.
Bilindiği üzere virüsler uzun süre havada asılı olarak kalabilmektedir. Kimyasal dezenfeksiyon sistemleri sadece yüzeylerde etkili olmasından dolayı hava dezenfeksiyonu konusunda yetersiz kalmaktadır.
Salgın hastalıklardan korunmanın en önemli ve hızlı yolu aşılardır. Fakat salgınlarda bilim insanları zamana karşı savaşmaktadırlar. Toplum olarak salgın hızını ne kadar yavaşlatabilirsek sağlık sistemine ve bilim insanlarına zaman kazandırdığımızı unutmamamız gerekiyor.
Salgının önüne geçebilmenin en hızlı yöntemi insan hareketliliğinin çok yüksek olduğu yerlerde yüzey ve hava dezenfeksiyonu temin edebilmektir. Kimyasal olarak yapılan dezenfeksiyon işlemleri sadece yüzeylerde koruma sağlarken hava dezenfeksiyonu konusunda yetersiz kalmaktadır.
Kimyasal dezenfeksiyonun yetersiz kaldığı hava dezenfeksiyonu için UV ışınları kullanılabilmektedir. Bu teknoloji hakkında siz değerli ziyaretçilerimizi biraz daha bilgilendirmek isteriz.
Salgın hastalıklardan korunmanın en önemli yolunun insan hareketlerinin çok olduğu yerlerlerdeki yüzey ve hava dezenfeksiyonu olduğunu anlatmıştık. Fakat burada kullanılan kimyasal dezenfeksiyon ürünleri sadece yüzey sterilizasyonu yaparak hava dezenfeksiyonu konusunda ne yazık ki yetersiz kalmaktadır.
UV ışınları dezenfekte edilecek yüzeylere direkt olarak uygulanarak çok kısa bir süre yüzey daha temiz daha güvenli olacaktır. Burada önemli olan UV ışının dalga boyu, gücü ve uygulama süresidir.
Aslında dezenfeksiyon için UV ışınları Corona virüs ile birlikte girmiş bir teknoloji değildir. Biz bilmesek de dezenfeksiyon gözler önüne olmayan bir çok alanda kullanılmaktaydı. Bunların başında medikal uygulamaları sayabiliriz. Medikal uygulamalar dışında gıda sektöründe, matbaacılık sektörü olmak üzere bazı kritik olmayan endüstriyel uygulamalarda da kullanılmaktaydı.
Burada belki de en önemli nokta ise medikal uygulamalarıdır. Peki özellikle medikal uygulamalarda kullanılmasının nedeni neydi?
UV ışınların medikal uygulamalarda kullanılmasının asıl nedeni sterilizasyon yapabilme gücünün çok yüksek olması aynı zamanda bir çok patojen mikroorganizma üzerinde etkili bir yöntem olmasıyıdı. Tercih nedenlerinden birisi ise kullanılan yüzeylerde herhangi bir artık veya yan ürün bırakmadığı için kullanımı çok daha kolaydır.
UV ışınlar zaten doğada bulunan doğru kullanımda insanlara ve çevreye zarar vermeyen bir üründür. Burada önemli nokta kullanım koşullarına uygun olarak kullanılması gerekmektedir. Doğrudan insana temasında ciddi sağlık sorunlarına neden olabilmektedir.
UV ışınların kaynağı aslında güneştir. Kimyasal dezenfeksiyona göre yüzeyde kalntı bırakmazlar ve bundan dolayı uygulamadan sonra yüzeyin tekrardan temizlenmesi gerekmez. Yani kısacası uygulaması basittir. Dezenfekte edilecek yüzeye doğrudan uygulanarak işlemi yapabilirsimiz.
Ayrıca UV ışınlar nerdeyse bütün zararlı mikroorganizmalar üzerinde etkili olan nadir dezenfektanlardan biridir. Dalga boyuna, gücüne ve uygulama süresine bağlı olarak bütün mikroorganizmaları etkisiz hale getirebilecek eşsiz bir yöntemdir.
Yeşil Grup Enerji olarak dünyanın geçmiş olduğu bu zorlu zamanlarda işletme ve binalar için AEREM 19 ve AEREM 19 Pro’yu geliştirerek; hem yüzeylerde hem de havada maksimum dezenfeksiyonu sağlıyoruz.
Doğanın bize hediye etmiş olduğu UV ışınları insanlara ve çevreye en az zarar verecek şekilde tasarlayarak en pratik ve ekonomik çözümü sunmaktan mutluluk duyuyoruz.
AEREM 19 ve AEREM 19 Pro ile insan sirkülasyonun en çok olduğu yani hastalıkların bulaşma riskin en çok olduğu yerlerdeki riskleri minimize ederek salgın hastalığın yayılmasının önüne geçiyoruz. Sizlerde AEREM 19 ve AEREM 19 PRO’yu tercih ederek kendinizi ve sevdiklerinizi koruyabilirsiniz.